Ofis Dışı'nın Hikayesi

Kule filozofu olmak zor. Nietszche'nin Zerdüşt'ünün dediği gibi, artık sevemediğin yerin önünden geçip gideceksin. Hem ah edip sızlanıp hem de orda kalmaya devam ediyorsan, ben de Zerdüşt'e katılıyorum, zavallısın. O yüzden ben de bu blog'u açtım. Hem şikayet edip hem neden hala 9-6 çalışıyorum diye düşünürken şu sonuca vardım; ofis dışı hayatımda yaptıklarımı, günlerime güzellik katan ayrıntıları, çevremde olan bitene dair gözlem ve analizlerimi; kısacası hayatın devinimini hep taze tutarak aslında ömrümü kulede geçiriyormuşum psikolojisinden* çıkabilir ve yaşadığım hayatın farkına daha çok varabilirim. Peki neden ofis hayatından şikayet ediyorum? Çünkü hayatımın ofis dışı halini çok seviyorum. Ama bu hali yaşamak için çok az vaktim kaldığını hissediyorum. Uyumayı çok seviyorum, ama çok yorgun da olsam, uykumu hiiiiç alamamış da olsam her sabah neden aynı alarmla uyanmak zorunda kaldığımı sorguluyorum. İş yapmanın veya değer katmanın belli bir zama...